Mevcut evren düzeninin farklı bir yansıması olduğu fikri üzerine çalışmalara başlaya Amerikalı bilim adamları ilk olarak 1954 yılında bir sonuca ulaştılar. Yaptıkları araştırmaların sonucunda olan her şeyin bir yansıması olduğu şeklinde sunulan basit fikrin devamının geleceği asla bilinmiyordu. 1954 Yılında Hung tarafından atılan görüş ilk paralel evren sonrasında ise çoklu evren olarak ad değiştirdi. Buna rağmen yapılan araştırmaların tümü şu an üzerine çalışılan birçok çalışmanın temelini oluşturdu.
Yansımaların Kopyaları, Bizler
Bizler tamamen kopya birer nesneler olarak adlandırılıyoruz. Aslında yansımalarımız ve diğer saldığımız enerjiler birçoklu evrenin parçasıdır. Klon olmasak bile çoklu evrende bir nesnenin birer parçası halinde yaşıyoruz. İlk araştırmaların hemen sonrasında hislerin ve de diğer enerji salınımlarının farklılık ve de benzerlik dereceleri kontrol edildi ve neredeyse tüm herkeste gruplar şeklinde yer alan enerji salınımları ortaya çıktı. Bunlar bizlerin paralel evrende yer alan diğer parçamızın etki ettiği çoklu evren enerjileri olarak nitelendirildi.
Evrenlerin Sayıları
Evrenler bakımından bizler 4 boyutlu bir evrende yaşıyoruz. O zaman paralel olan diğer evrende de bir paralel evren karşılığı olmalıdır. Bu ise tamamen zar kozmolojisi olarak adlandırılıyor. Buna göre birçok evren birbirinin paraleli olarak yaşamına devam ediyor. Her şeyin yansıması olduğundan bizlerin paralel evrende yer aldığını düşündüğümüz evrenin de bir yansıması bulunuyor. O zaman aynı zamanda birçok evren birbirinden habersiz fakat gizli bir bağ ile hareket ediyor denilebilir.
Şekil ve Yaşam İlkesi
Paralel evren bizler ile benzer formlar barındırıyorsa bu insan ve de diğer tüm nesneleri kapsamalıdır. Bu nedenle evrenin dışında ve de bizler ile otomik bir bağa sahip ola diğer evrenlerin de bir formları ve düzenleri bulunmalıdır. Yansıma denilen ve paralel olarak değişen bu yapının formları da şu an ki formlar ile benzerlikler göstermelidir. Bu şekilde yapılan araştırma ve görüşler paralel evrenin sırlarının ortaya çıkması ile 3. göz, çakra ve de diğer psikolojik ekoller ile bağlantı, gelişim sürecini doğuruyor.